Depresyon, insanların hayatını önemli ölçüde etkileyen ruhsal bir hastalık. Psikolojik açıdan iyi hissetmemeye yol açan bu hastalığın pek çok sebebi var. Peki kimyasal olaylar depresyon üzerinde etkili midir?

DEPRESYON NEDEN OLUR?

Depresyon, bireylerin kendini ruhen kötü hissetme, hayattan zevk alamama, boşlukta hissetme ve karamsar olma halidir. Genellikle yetişkinlerde görülür ve kadınlarda erkeklere oranla daha sık rastlanır. Başlıca belirtileri aşırı uyuma, bitkin hissetme, konsantrasyon bozukluğu ve olaylara karşı istek kaybıdır. Depresyona neden olan pek çok etmen var; stresli yaşam, travmalar, kötü beslenme, kimyasal dengesizlikler ve sosyal ilişkilerin etkilediği bu hastalık bazen uzun bazen ise kısa sürer. Hastalığın boyutu ve kişiye göre uygulanacak olan tedavi yöntemi farklılık gösterebilir. Ayrıca tedavisinin ne kadar süreceği de değişkendir. Kimi depresyonlar kişinin sosyalleşmesi, yemek yeme alışkanlıklarını değiştirmesi ve düzenli spor yapması gibi aktiviteler ile atlatılabilirken bazılarının tedavisinde ilaç kullanılması gerekebilir. İlaç tedavisinde kullanılacak antidepresanlar hekim kontrolünde kullanıldığı sürece gerçekten de etkili olduğu biliniyor. Antidepresan kullanılmasındaki asıl amaç kimyasal dengeyi sağlamak. 

(Görsel 2 kaynak: https://tr.wikipedia.org/wiki/Serotonin)

KİMYASAL DENGENİN DEPRESYONDA ETKİSİ

Depresyonun kişi kontrolü dışında gerçekleşmesi, spesifik bir sorun yokken ortaya çıkması gibi durumlar bilim insanlarını bu konuda araştırma yapmaya yönlendirmiştir. Araştırmalar beyindeki kimyasal dengesizliğin depresyona sebep olabileceğini gösterdi. Bu dengesizlik beyindeki nörotransmitter adı verilen kimyasal maddeler arasındaki dengenin bozulmasıdır. Nörotransmitter maddeler, sinir hücreleri arasında iletimi sağlamakla görevli kimyasal habercilerdir. Özellikle etkisi olan nörotransmitterlere serotonin, dopamin ve noradrenalin örnek verilebilir.

SEROTONİN ETKİSİ

Serotonin beyinde salgılanan bir nörotransmitterdir. İnsanlarda canlılık ve mutluluk hissi uyandırır. “Mutluluk hormonu” adıyla da bilinir. Eksikliği halinde depresiflik, mutsuzluk, yorgunluk görülür. Vücuttaki serotonin miktarı uyku, yeme gibi yaşamsal faaliyetlerimizle doğrudan ilgilidir. Stres ve kan şekeri düşüklüğü bu maddenin vücuttaki miktarını azaltır. Serotoninin düşük miktarda olması insanlarda çikolata ve karbonhidrat yeme isteği uyandırır. Bu besinler geçici olarak serotonin miktarını yükseltir. Ancak kısa bir süre sonra serotonin azalacağından tekrar tekrar bu besinleri yeme isteği gelir bu da hızlı bir şekilde kilo alımına sebep olur. Serotonin miktarı azalması ve sonrasında ani kilo alımı depresyonun belirtileridir. Bu sebeple depresyondaki kişilerde bolca çikolata yeme isteği olur. Ayrıca serotonin uyku düzeni ile de ilişkilidir. Gün ışığında serotonin artarken uyku halinde azalır. Bireyin düzensiz uyuması ve gün ışığına çıkmaması serotonin miktarındaki dengeyi bozar bu da depresyona neden olabilir. Bazı ilaçlar kullanılarak serotonin miktarı dengelenebilir, peki ne kadar etkili olur?

(Görsel 3 kaynak: https://evrimagaci.org/depresyon-nedir-nasil-tedavi-edilir-8127)

ANTİDEPRESANLAR DEPRESYONU TEDAVİ EDER Mİ?

Antidepresan, insan beynindeki hormonları düzenlemek için kullanılır. Bu ilaç beyinde azalması ya da aşırı miktarda artması durumunda serotonin ve noradrenalin gibi hormonları normal seviyeye getirir. Ancak antidepresan tek başına depresyon tedavisi için yeterli değildir. Psikoterapi ile birlikte kullanılmalıdır. Antidepresandan çoğu insan fayda görür. Hafif depresyon durumlarında çok etkili olmasa da ağır depresyon vakalarında oldukça yararlıdır. İlaç tedavilerinin olumlu sonuçlarından da anlayabileceğimiz üzere kimyasal dengenin depresyonda önemli ölçüde etkisi vardır.

KAYNAKÇA

  1. Leo, J., & Lacasse, J. R. (2007). The Media and the Chemical Imbalance Theory of Depression. Society45(1), 35–45. https://doi.org/10.1007/s12115-007-9047-3
  1. Kemp, J. J., Lickel, J. J., & Deacon, B. J. (2014). Effects of a chemical imbalance causal explanation on individuals’ perceptions of their depressive symptoms. Behaviour Research and Therapy56, 47–52. https://doi.org/10.1016/j.brat.2014.02.009
  1. Paker, A. (2020, March 26). Beynimizdeki bazı kimyasallara kısa bir bakış. . . Evrim Ağacı. https://evrimagaci.org/beynimizdeki-bazi-kimyasallara-kisa-bir-bakis-2728
  1. Grup, B. M. (n.d.). Beyindeki Alışılmadık Kimyasal Denge ve Depresyon! | BilimFili.com. Beyindeki Alışılmadık Kimyasal Denge Ve Depresyon! | BilimFili.com. https://bilimfili.com/beyindeki-alisilmadik-kimyasal-denge-ve-depresyon
  1. Hastanesi, E. (n.d.). Depresyon Nedir? Özel Esencan Hastanesi. https://esencanhastanesi.com.tr/depresyon-nedir
  1. Serotonin – vikipedi. (2005, December 17). https://tr.wikipedia.org/wiki/Serotonin

Yazar: Beyza Nur DEMİRCİ / Yıldız Teknik Üniversitesi – Kimya

Merhaba, ben Beyza. Yıldız Teknik Üniversitesi kimya 1. sınıf öğrencisiyim. Farklı konular hakkında araştırma yapmayı, gezmeyi, yeni yerler keşfetmeyi severim.

Editör: Hüma COŞKUN / Yıldız Teknik Üniversitesi – Biyomühendislik, Moleküler Biyoloji ve Genetik

Merhaba, ben Hüma. Biyogen Kültür ve Basın-Yayın Kurulu başkanıyım. Yıldız Teknik Üniversitesi Biyomühendislik ve çift ana dal programıyla Moleküler Biyoloji ve Genetik bölümündeyim. Aynı zamanda İstanbul Üniversitesi Devlet Konservatuvarı yarı zamanlı sertifika programı Obua dalı öğrencisiyim. Enstrüman çalmanın, şarkı söylemenin, birçok dalda okuma ve araştırma yapmanın beni tarif eden şeyler olduğunu söyleyebilirim. Biyogen’de yazdığım ve editlediğim yazılar mevcut, isterseniz gelin birlikte inceleyelim.